Türkiye'de Motor Sporları ve Yarış Pilotu Olmak
Ülkemizde her geçen gün daha fazla habere konu oluyor motor sporları, daha fazla kişide merak uyandırıyor, daha fazla muhabbete konu oluyor. Piste gidip izleme imkanı bulanların kulağında halen çınlıyor Formula 1 arabalarının dehşet sesleri. Düşlerinde yer ediyor kimisinin, direksiyonun arkasında geçmek, kendini yerden ancak santimetrelerce yukarıda beygirlerin kucağına bırakmak, Istanbul Park'ın 8. virajını gaz kesmeden dönmek, limitlerde dans ederken kendini daha bir hayata bağlı hissetmek.
Bu kadar insan arasından, izlediği yarışlara katılabilme hayalleriyle yanan tutkunlar, kendilerini asfalta atabilmenin yollarını arıyor. Yeterli bilgiye ulaşamayanlar ise bu tutkularını caddelerde yaşamaya çalışıyor, hem kendilerini hem trafiktekileri kaçınılmaz kazalara sürüklüyorlar. Hiç kimse bunların yaşanmasını istemiyor ancak günün sonunda yeterli bilinci oluşturmak, tutkunları caddelerden pistlere yönlendirmek için yeterli çaba gösterilmiyor. Haliyle kaynaklara erişemeyen, pistlere ulaşamayanların sayısı ile birlikte trafikteki kazalar da artıyor. Zamanla "hız tutkusu"nun zararlı ve cezalandırılması gereken bir aktiviteye dönüşmesine neden oluyor.
Trafikte hız ve oluşturduğu tehlikenin çözümü de pek çok alanda olduğu gibi eğitim. Motor sporlarına adım atmak, piste çıkmak isteyenler doğru yönlendirilir ve gerekli eğitimlerle bilgilendirilir ise her tutkun hayallerine ne kendini ne de çevresini tehlikeye atmadan güvenli şeritten ulaşabilir.
Duvarlarımıza posterlerini astığımız, idol edindiğimiz efsanelere bir göz atalım: Ayrton Senna, Michael Schumacher, Fernando Alonso... hatta günümüzden gururlarımız Ayhancan Güven, Cem Bölükbaşı ve niceleri. Hangileri kucaklarında direksiyonla doğdular? Evet, belki bir çoğunun ailesinde veya en kötü ihtimalle tanıdıklarında hali hazırda hayatını bu tutkuya adamış isimler vardı. Bu isimler onların doğru insanlarla tanışmalarına aracı oldular, doğru takımlarda yer almalarını sağladılar ve tabii ki kendi tecrübeleriyle birlikte çevrelerinden yararlanarak kariyerlerini doğru yönetmelerinde yol gösterici oldular. Peki ne ailesinde ne de tanıdıklarında böyle değerli insanlar bulunmayan bir tutkun, neden diğer şanslı yarışçılarla aynı asfalta çıkamasın, neden kendini gösterme imkanı bulamasın, neden motor sporları daha da yaygınlaştırılıp ulaşılabilir kılınmasın?
80 milyonluk bir ülkeden bahsediyoruz ki Ayhancan, Cem gibi daha onlarca, yüzlerce, binlerce pilot çıkması lazım. Bu siteye ulaşıp bu yazıyı sonuna kadar okuyacak kadar ilgin var ise, belki o keşfedilmeyi bekleyen yıldızlardan birisi de sensin. Kendini göstermek, dünyaya parlamak için alman gereken ilk aksiyon ne? Başlamak. Siteyi keşfetmeye, yekeskan.com'un sana hedefine giden yolda ne tür imkanlar sağlayabileceğini keşfet!
